Atatürk Haber

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Gündem
  4. »
  5. Atatürk’ün Stalin’e müthiş cevabı

Atatürk’ün Stalin’e müthiş cevabı

Ajans Ajans -
63 0

 Mustafa Kemal Atatürk, siyasi hayatı boyunca dönemin önemli liderleri ile temaslarda bulunmuştur. Atatürk diplomatik ilişkilerde söylenilen sözlere çok önem veriyordu. O, bir liderin ağzından çıkan her sözün aslında anlatmak istenenlerden başka mesajlar da anlattığını düşünüyordu.

  Stalin’in Bolşevik ihtilalinden sonra Sovyet Rusya’nın başında olduğu ve yeni rejimin ilk yılları. Bu dönemde yaşanan bir olay Mustafa Kemal Atatürk’ün ne kadar büyük bir lider olduğunu da gösteriyor.

   Stalin devrimin 1.yıldönümünde sınırları aşan, sivri ve diplomatik nezaket kurallarına uymayan bir demeç veriyor.

“ Şunu herkes bilmeli ki Rusya, Boğazları, Ardahan’ı ele geçirmekten asla vazgeçmeyecektir. Oralar bizim olacaktır. Çok yakın bir vakitte bu müjdeyi sizlere vereceğim.”

 Bu sözler Stalin’e ait. Son derece seviyesiz, maksadı aşan bir demeçtir. Oysa aynı gece Ankara’da Sovyet Büyükelçiliği’nde ihtilalin yıldönümü kutlanmaktadır.

                        ATATÜRK’ÜN TEPKİSİ GECİKMİYOR

 Böyle bir günde bu demeçten Atatürk haberdar oluyor. Aslında böyle bir demeci beklemediğini düşünüyoruz. Çünkü Sovyet Rusya milli mücadele döneminde Türkiye’ye yardımlar da yapmıştı. Eski hesapların tamamen kapatıldığını düşünüyordu Atatürk. Lakin böyle bir demeçten haberdar olunca maiyetine emrediyor: “Arabaları hazırlayın, gidiyorum.” Maiyetindekiler tedirgin olur, protokol kuralları düzeni oluşmadan Paşa nereye gidebilir? Bu soru akılları karıştırır.

 Atatürk’ün cevabı netti:” Ben protokol falan dinlemiyorum çocuk. Stalin, vatan topraklarına göz dikmiş, sen bana protokol diyorsun. Hazırlayın hemen arabaları!

 Araba hazırlanır, Sovyet Rusya Elçiliğinin kapısına dayanılır. Karşılayan Sovyet sefiri Karahan’dır.   Mustafa Kemal Atatürk demecin doğru olup olmadığını soruşturur ve böyle bir demecin söylendiğini sefaret yetkililerinden teyit eder. Daha sonra da hiddetli ve kararlı bir şekilde konuşur. Mustafa Kemal, hiç geri adım atmamıştır. Karşısındaki Stalin de olsa söz konusu olan Türk milletidir, Türk sınırlarıdır. Sınır demek namus demektir, bunun bilincinde olan Atatürk, şu sözlerle karşılık verir sefaret yetkililerine.

 “Karahan, sefaretinin telsizinden derhal Stalin’i bulduracaksın. Bu beyanatın hala geçerli olup olmadığını soracaksın. Stalin, tükürdüğünü yalayacak. Aksi takdirde ben ne yapacağımı gayet iyi bilirim. Arzu ettiğim cevabı alamazsam sefaretinizden dışarı bir adım dahi atmam. Eğer cevap istemediğim biçimde olursa buradan çıkıp Rus sınırına doğru gideceğim.”

 Karahan, böyle bir tepkiyi beklemiyordu, çaresizlik içindedir. Telsizin başına koşar ve söylenilenlerin aynısını aktarır.

                                       STALİN ÖZÜR DİLER

 Sert çıkış, Sovyet tarafını korkutmuş olabilir. Gelen cevapta nakledilen şudur: “Stalin’in dili sürçü lisan eylemiştir. Boğazları, Ardahan’ı almak gibi bir arzusu Stalin’in hiçbir zaman olmamıştır.

 Atatürk cevabı okuduktan sonra Karahan’a Rusya’ya gitmemesini söyler. Orada öldürülebileceğini ifade eder.

 Karahan bu sözlere teşekkür ederek Rusya’ya gideceğini belirtir. Lakin Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği yine çıkar. Karahan, Rusya’ya gider ama fırında yakılarak idam edilir.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir